Üretimde Kan Kaybediyoruz

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sakarya İl Başkanı Ecevit Keleş, Türkiye’nin tarımsal üretimde kan kaybettiğini dile getirerek, “Kendine yetebilen Türkiye’den İthalatçı Türkiye’ye döndük” dedi.

GÜNCEL - 3 yıl önce

Plana İhtiyacımız Var

CHP Sakarya İl Başkanı Ecevit Keleş, tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi sürecinde üreten ve tarımsal alanda kendine yetebilen ülkelerin ekonomilerinde çok ciddi sarsılma yaşanmadığına dikkat çekerek, “Tarımsal üretimin önemini yaşadığımız süreçte çok iyi anladık. Gelecekte kendi gıdasını üretebilen, tarımsal yeterliliğe sahip ülkeler dünyada söz sahibi olacak. Ama ülkemizde durum tam tersine dönüyor. Kendi kendine yetebilen Türkiye’den samanı, büyükbaş hayvanı, arpayı, buğdayı ithal eden Türkiye’ye dönüyoruz. Gelecek yıllar için DEVLET bazında yapılacak üretim planlaması ile ithalatçı olmamamız adına en az 5 yıllık bir tarımsal kalkınma planına ihtiyacımız var” dedi.

Sıkıntı Yaşanmaya Başladı

CHP Sakarya İl Başkanı Ecevit Keleş, açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Tarım; Bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretilmesi, yetiştirilmesi, işlenmesi, korunması, depolanması, stoklanması, pazara ulaştırılması, değerlendirilmesidir. Arge ve ıslah çalışmalarıdır. Sanayiyi, ticaret üstünden tetikleyen önemli bir dinamiktir. Milli ekonominin temelidir. Tarım ürünü gıdadır. Endüstriyel, tıbbi, katkı malzemesidir. Milli savunma, ulusal egemenliktir. İnsanların ve insanların beslendiği hayvanların yaşam enerjisidir. Bu nedenle tarımın ikamesi yoktur. Hapla, şurupla, beslenemez ve besleyemezsiniz. Son yıllarda yaşanan iklim değişikliği, kuraklık, seller, dolu gibi afetler nedeniyle tarımsal ürünlerde ülkemizde ve dünyada Yüzde 50’lere varan oranlarda rekolte düşüşü yaşanıyor. Tüm bunların yanında son 2 yıldır yaşadığımız global pandemi nedeniyle ülkeler arası ithalat ve ihracatta da sıkıntılar yaşamaya başladık” dedi.

İthal Etmek Zorundayız

Türkiye’nin tarımsal üretim ve tüketim oranlarıyla ilgili bilgiler paylaşan CHP Sakarya İl Başkanı Ecevit Keleş, “Ülkemizde buğday tüketimi yıllık 22 milyon tondur. Bunun 6 milyon tonu DİR kapsamında ( makarna, bisküvi, vb) işlenip ihraç edilmektedir. Bu yıl buğday üretimimiz 9,5 milyon ton civarındadır. Bu nedenle 11,5 milyon ton buğdayı İTHAL etmek zorundayız.

3 Milyon Ton Arpa İthal Etmek Zorundayız

Ülkemizde arpa ihtiyacımız 7,5 milyon tondur. Ülkemizde arpa üretimi 4,5 milyon tona kadar düşmüştür. Yıllık olarak arpada 6 milyon ton hayvan yemi, 242 bin tonu endüstriyel 66 bin ton da Gıda olarak ihtiyacımız var. 3 milyon tonunu İTHAL etmek zorundayız.

Yağlık Ayçiçeği İhtiyacımızın Yüzde 40’ını İthal Etmek Zorundayız

Ülkemiz yağlık ayçiçeği ithalatında dünyada 1. sıradadır. Çekirdek + Tohum +Ham yağ olarak DİR kapsamında da ihracat yapmaktadır. 2021 yılı ayçiçeği üretimimiz 1.800 bin ton civarında beklenmektedir. Mevcut ihtiyacımızın Yüzde 40’ını İTHAL etmek zorundayız.

2,8 Milyon Ton Mısır İthal Etmek Zorundayız

2021 yılı mısır rekoltesi beklentimiz 6,8 milyon ton civarındadır. Mısırda da 2,8 milyon ton İTHAL etmek zorundayız.

450 Bin Ton Pirinç İthal Etmek Zorundayız

Pirinçte ise ihtiyacımızı karşılamak için 450 bin ton İTHAL etmek zorundayız.

Asla ithalatı savunmuyoruz. Savunulmaz da. Lakin bu dönemde insanların ve hayvanların besin zincirinde olan bu temel gıdaları İTHAL etmek zorundayız.

Bu temel gıdaları, bu stratejik tarımsal ürünleri TMO'nun global anlamda fiyatların en düşük olduğu haziran /Temmuz aylarında agresif bir şekilde depolarına koyması gerekiyor idi. Mevcut depolarında ki stokları peyder pey piyasaya sürmesi gerekiyordu. Böylelikle piyasayı regüle edecek ve küçük üreticilerin elinden ürünlerinin piyasadaki stokçular tarafından alınmasının önüne geçecekti. İç piyasada aşırı fiyat artışının önünede geçilmiş olacaktı. Maalesef yerli Üreticilere alım fiyatları sezon sonunda açıklandı ve özellikle küçük üreticiler çok zor duruma düşürüldü. Stokçulara fırsat verildi. Görünen o ki Kasım /Aralık ayında İthalatta problemler yaşayacağız. Temel gıda maddelerinde fiyat artışı yaşayacağız. İç piyasa ihtiyacımız için bu yıl üretim şansımız da yok. Gelecek yıllar için DEVLET bazında yapılacak üretim planlaması ile İTHALATÇI olmamamız adına en az 5 yıllık bir tarımsal kalkınma planına ihtiyacımız vardır. Bu nedenle bu kritik sürecin herkesin hayrına olacak şekilde yürütülmesi gereklidir. Buraya kadar ki süreci yönetemedik. Ama bu krizi yönetmek zorundayız. İnsanlar ve hayvanlar için temel besin zincirinin korunmasını sağlamak zorundayız. Tüketicinin alım gücünü gözetmek zorundayız” şeklinde konuştu.

Günün Diğer Haberleri